Trajedi sona erdiğinde, başarısızlık da sona erer. Bu imkansız mücadelede üstüme düşen bütün herşeyi yaptım. Sırtımı dönüp geride kalanları düşünmemek üzere gitme zamanı.
İlk makalemi, lise 2 zamanında; 2001 yılında siyasi bir dergi için hazırlamıştım. Yine aynı dönem öykülerim, edebiyat dergilerinin amatör sayfalarında yayınlandı.
Filmli makinelerden bu zamana; cep telefonlarının fotoğraf kültürünü yok ettiği kısa dönem dışında, tüm arşivimi toplamaktayım.
Sesimi kullanma ile ilk tecrübem podcastlerdir. Güzel kelimelerin ahenk ile çıkıp, sesimle ulaşmasına bayılıyorum.
Anlatmak istediğim hikayeler var, vermek istediğim mesajlar. Kitlelerin anlamasını istediğim durumlar. Aktif olarak internette yayınlıyorum.
İstanbulun daha bu kadar kalabalık olmadığı, çocukların AVM’lerde değil sokak aralarında gece yarılarına kadar oyunlar oynadığı zamanlardan..
Google niyetine kullandığım harika ansiklopedilerle büyüdüm, çok okudum, belki oyunlardan fazla ilgilendim. Liseye başladığımda, annelerinizin "o çocukla oynama" dediği birine dönüştüm. Bir gün babam geldi ve bana üniversite okuyup okumayacağımı sordu. Okuyup adam olmak için, iş bulmak için, okumayı tercih ettim; daha hayatın gerçeklerine dair bir fikrim yoktu. Babamın meşhur bir sözü vardı, eşeği bağlasan üniversiteye 6 senede mezun olur derdi, benim 5 buçuk sene sürdü; yıllarca tek avuntum eşek olmadığımdı.